Ziyaret etmediğine bin pişman bırakan stand
Eren | 03 . 11 . 2015
Şu hayatta reklam dünyasının yüz karası direkt standlardır. Hadi paramızı harcayalım ama hiç bir geri dönüşü olmasın, boş duran bir alanımız olsun, insanlar önünden bu ne lan diyerek geçsin diyorsanız, özellikle çeşitli pazarlama festivallerinde stand kurun. Şu ana kadar geçen sene Kristal Elma’da Ping’in yaptığı stand dışında ilgimi çekip de uğradığım stand olmadı. Genel senaryo şudur; en çürüğünden kırmızı parlak kısa elbiseli 3 kızcağızı dik standa, yanlarına da iki tane eş çürüklükte ve dandik kıyafette herif ekle… Deli brand et her bir yanı, içeride “ürün tecrübesi” adı altında saçma sapan aktiviteler olsun… kimse gelmesin onbinlerce lira harca… ne o görünürlük sağladık. Halbuki festivallerin dandikliği değil bunun nedeni, stand yaratan ajansların ve markaların andavallığı.
Al işte doğru düzgün stand yaparsan sonuç böyle olur! Bunu seyreden marka insanları, bana Cannes almış videoyu örnek göstermeyi biliyorsunuz, alın bunu bir sonraki festivalde standınızı yapan abilere ablalara gösterin…
Ahkamlar